Pazarlamanın üretimden başlayan, üretimi ve talip olduğu değerleri hedeflediği kitlelere ulaştırmak ve sonrasında devam eden süreçler ile tarif edilmesi, pazarlamanın tarihi kadar eski görünüyor.
Bu süreçlerin bazen bütünsel bazen ayrıştırılarak ele alındığı, oldukça kapsamlı, büyümüş, derinleşmiş, kabına sığmayan bir disiplin olan pazarlamanın temel amacı ise en başından bu yana pek de değişmişe benzemiyor; bir değer atfedilerek geliştirilenleri, üretilenleri ilgilileri olarak tanımladıklarına anlatmak, ulaştırmak.
Pazarlama nedir ne değildir?
Bir fikri, işi, projeyi bütünsel nitelikte tasarlamak ve devamlılığını sağlayabilmek önemli bir değerdir ve pazarlama bunu sağlayabilmek için yararlanılacak stratejik tasarım sürecidir. Stratejik tasarım disiplinidir. Pazarlama, ne olduğu kadar ne olmadığı ile de tanımlanmaya çalışılır. Tek başına iyi bir isim, logo tasarımı, yüksek bütçeli reklamlar veya satış değildir. Farklı alanlardan beslenen, disiplinler arası çalışan, sosyoloji, psikoloji, felsefe, işletme, iktisat, istatistik, tarih, kültür, sanat vb. birçok alanın katkılarına ihtiyaç duyan bir tasarım ve uygulama sürecidir ve tam da bu sebeple sınırlarını çizmek, tanımlamak zordur.
Sınırlar ile sınırsızlık
Pazarlamanın, tanımlanabilmesini, anlaşılmasını ve uygulamasını zorlaştıran sınırlar ya da sınırlarının var ile yok arasındaki esneklikleri fırsat alanı olabilir mi? Her belirlemenin, kuralın esasen bir sınır olmaya talip olması ile yaratıcılığın ve stratejik becerilerin sınırları yeniden sınırsızlaştırmasını pazarlamanın olanaklarından sayabiliriz. Bir temel üzerinde gelişimin, dönüşümün yaratıcı yolculuğudur pazarlama.
Pazarlamanın en iyi sermayesi ilgili bütünün ve amaçlarınızın bir değer ifade etmesi, daha da önemlisi müşterileriniz (kime dokunmak istiyorsanız), ekibiniz, tedarikçileriniz ve tüm paydaşlarınız ile toplumun bütünü için bir değere karşılık gelmesidir.
İster dünyaya açılın, ister mahallenizde bir iş yapın, ister bir fikriniz olsun, isterse ürününüz. Elinizde bir değer var ise ya da bir değer oluşturmak istiyorsanız, pazarlamaya ihtiyacınız var demektir. Zira pazarlama değer yaratmak (üretmek) üzerine kurulu bir disiplindir. Fikriniz, ürününüz, hizmetiniz, kitabınız, eseriniz, müzeniz, şehriniz, ülkeniz, hepsi için. Üstelik sizi sınırlamaz, yaratıcılığınız ile yeni sınır-sızlık-lar üretmenize olanak tanır.
Pazarlamadan faydalanın, değer yaratın
Geliştirmek ve ilgililerine ulaştırmak istediğiniz bir fikriniz var ise tasarım sürecine iş modeliniz ile başlamalısınız. Fikrinizi hayata geçirmek için neye, kime, nasıl bir yapı kurmaya ve geliştirmeye ihtiyacınız olduğunu kurgulamanız pazarlama çerçevesinde mümkündür. Temel faaliyetlerinize, kimlerle çalışacağınıza, nasıl bir değer ortaya koyacağınıza, bunu kimlere iletmek istediğinize, hangi yöntemler ile ileteceğinize, geri dönüşleri nasıl yöneteceğinize karar vermeniz ve tüm bu süreçte ihtiyacınız olan kaynakları değerlendirmeniz gerekir.
İşin tasarım, planlama, değerlendirme ve geliştirme süreci ile bütünsel ele alınması, kaynaklarınızı verimli kullanmanızı sağlar. Odaklanacağınız alanı ve amacınızı tespit etmek yol haritanızı netleştirecektir. Geliştirme aşamasında oluşturacağınız iş modeli, ihtiyacınız olan insan kaynağı, kimlik tasarımı, ulaşmak istediğiniz kişiler, diliniz, gerekli teknolojik altyapı, tedarikçileriniz, tanıtım yöntemleriniz ve mali kaynaklar gibi unsurlar ile ilgili ihtiyaçları öngörerek planlamanız, işinizi uzun süreli yapabilmeniz için elzemdir. Planlarınızı kısa ve uzun vadeli olarak geliştirmek, bu planlar dahilinde hantal değil “istikrarlı”, değişken değil “hareket kabiliyetinizi kaybetmeden” yöneteceğiniz süreçler ile ilerlemek işinizi geleceğe taşımanın güvencesi olacaktır.
Pazarlama size strateji geliştirmeyi, konuya bütünsel yaklaşmayı ve bunun sürdürülebilir olmasını zorunlu kılar, emin olun çok işinize yarar.
Hiçbir değeri, yararı olmayan unsurların da pazarlamadan yararlanabilmelerini engelleyen bir sınır ise maalesef yok. Bu yazının konusu olmamakla birlikte, insanlık hâlinin bir sorunu olarak başka bir yazıda ele alınmayı hak etmekte.