Pazarlama dünyasında zaman zaman “intihal” haberleri olur, bilginin hızlı yayıldığı günümüzde işin aslına ermek çok da kolay değil. İnsan benzer şeylerden esinlenmiş olabilir mi? İsim benzerliği, fikir benzerliği, mümkün mü? Belki. Fakat taklit markalar, benzer renkleri, aynı ismi bir harf değiştirerek kullanan, kullanıcıyı şüpheye düşürmeden aklını çelebilecek becerilerde yakın tasarımlar uygulayan, hatta ne yazık ki birebir sahtesi yapılan ürünler, depolardan toplatmakla başa çıkılamayan ve kullanıcılara zarar verecek kadar yaygınlaşan örnekler de ne yazık ki mevcut. Hukuk sistemi, telif hakları, kanunlar, etik, ahlak ve değerler sistemi dahilinde incelenmesi hususunu uzmanlarına bırakarak, sizleri 300 yıl öncesine davet etmek istiyorum.
İlkbahar sabahlarının yağmur sonrası halleri
18.yüzyılda İtalya’dan Almanya’nın Köln şehrine gelen Johann Farina yetenekli bir koku uzmanıdır. Bu uzmanlığını ve sanatını da İtalya’dan Almanya’ya getiren Farina, Köln sokaklarında yayılan hastalıklardan, kanalizasyon sistemindeki yetersizliklerden, evlerin pencerelerinden dışarı atılan çöplerden pek muzdariptir. Hâl böyle olunca, uzmanlığı ile bu konuya bir çare bulmaya niyetlenir. Farina uzmanlığı olan koku çalışmalarını geliştirerek şehre güzel bir koku armağan etmeye karar verir. Uzun süren çalışmaların sonunda bergamot, yasemin, günnük, sandalağacı ve menekşe cinsinden bitkileri distile ettiği bir karışım geliştirir ve Köln’ü bu yeni rayihaya kavuşturmak için uygun bulur.
Farina’nın icadı olan koku Ortaçağ’ın abartılı yağ özlü kokularının yanında ferah, serinletici, rahatlatıcıdır. “İlkbahar sabahlarının yağmur sonrası halleri gibi” diye tarif ettiği koku büyük ilgi görür.
Napolyon ve Goethe müşterileri
Sıra ismine gelmiştir, Farina bu güzel kokuya “Farina Original Eau de Cologne” adını verir “Farina Original Kölnisch Wasser” (Orijinal Köln Suyu – ailenin bugünkü temsilcisi Tina Farina büyük dedesinin bu ifadeyi kullanmasının, Fransa ve Almanya’nın sınır ilişkisi ve fransızcanın yaygın olmasına bağlıyor). 1 Temmuz 1709 tarihinde Farina ileride Napolyon, Goethe gibi müşterileri olacağından, 2020 yılında da aynı adreste hizmet sunmaya devam edeceğinden habersiz Jülichplatz’daki dükkanında hizmet vermeye başlar.
Tarihler 1803’e geldiğinde Wilhelm Mülhens adında bir zat, kanunlardaki boşluklardan yararlanarak, benzer bir kokuyu üretir ve aynı ismi kullanarak, ürünler yapıp satmaya başlar. O yıllarda etik olarak yanlış görülse de kanunlarda bu kullanımın bir karşılığı olmadığı için, Mülhens ürünleri yapıp satmakla yetinmez, bir yandan 30 farklı kişiye Farina isminin ücreti karşılığı kullanım hakkını da satar. Olaydan 80 yıl sonra Farina’nın tescil alabilmesi ile davalar başlar ve taklit olarak kullanılan üründen Farina ismi çıkarılır. Çözüm olarak ürünün piyasadan çekilmesi yerine “4711 Echt Kölnisch Wasser” yani “4711 Gerçek Köln Suyu” adıyla satışa sunulmaya devam eder.
Bu tarihlerde başlayan marka davaları 200 yılı aşan sürede sayısız duruşma sonrası 2006 yılında tamamlanmış. Görünen o ki Farina ailesinin içi pek rahat etmemiş, çünkü “Farina” adı kullanılmıyor olsa da 4711’in bir çok ürününde hâlâ –başına “gerçek” açıklaması ekleyerek- “Echt Kölnisch Wasser” ibaresini kullanıyor.
Dava sonucu memnun etmese de, Farina yetkilileri ihracat yaptıklarını ve markanın orijinalinin yurt dışında daha çok bilindiğini ve ilgi gördüğünü anlatıyor. “I.Dünya savaşındaki hammadde krizi dışında hiç kriz yaşamadık, bu kokuyu, geleneğimizi ve işimizi aile şirketi olarak sürdürmeye devam edeceğiz” diye de ekliyorlar. Bu arada “4711 Echt Kölnisch Wasser” 2003 yılında Procter and Gamble’e satıldı.
1912’de Farina’dan İndirim Kampanyası
Devlet arşivlerinde yaptığım bir araştırmada “Farina Kolonya Suyu Fabrikası” olarak kayıtlarda geçen kurumun, 1912 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na bir kampanya teklifinde bulunduklarını tespit ettim. Gönderdikleri yazıda, ürünlerini askerlerin kullanımı için öneriyor ve çok memnun kalacaklarını taahhüt ediyorlar. Bir adet hakiki kolonya suyu 1.75 Mark yerine yalnız 0,90 Pfennig’e sunabileceklerini ifade eden yetkililer, aslında bu fiyatların yüksek siparişler için belirlendiğini, fakat küçük miktarlar için de bu fiyat üzerinden işlem yapabileceklerini belirtiyorlar. Hatta “kolonya sularına” gümrük vergisi uygulanmaz ise “fevkalade ucuz fiyatlarla sunabiliriz” açıklaması ile ürünlerini cazip hale getirmeye çalışıyorlar.
Alamet-i Farika yıllık kayıtlarında (Osmanlı İmparatorluğu döneminin marka tescil kayıtları) henüz Farina’nın tesciline rastlamadık, fakat 1896 yılında 4711’in tescil başvurusu yaptığını tespit ettik (tescil görseli eklenecek). Görünen o ki kendini “Gerçek Köln Suyu” olarak tanımlayan 4711 yurt dışı pazarlar için de boş durmamış. Bugün Köln’e gittiğiniz zaman, hatta Almanya’nın genelinde 4711’in görünürlüğünün daha fazla olduğunu fark edebilirsiniz. Tabii ki bilenler Farina’nın peşine düşebilirler, bir zaman yolunuz Köln’e düşerse Farina’nın hâlâ Jülichplatz’ta bulunan mağazasını ve koku müzesini ziyaret etmeyi unutmayınız.
Kolonya artık Türkiye’den dünyaya yayılıyor
20.yüzyılın başında bu ürünle tanışan ülkemiz kolonyayı çok sevmiş. Kolonya coğrafyamız için bir üründen öte “hoş geldiniz” demek, “kahvenin, tatlının bir parçası” demek ve bugünlerde en çok da “hijyen” demek. Rahmetli dedeciğim evde bidon ile kolonya bulundururdu ve cebinde küçük kolonya şişesi olmadan dışarı çıkmazdı. Bizim de evimizden kolonya hiç eksik olmadı, sevdik, öyle alıştık. Kolonya coğrafyamız için vazgeçilmez bir alışkanlık ve geçmişten bugüne bir deneyim. Son dönemde bu ilgi tazelendi, belki unutulmamıştı ama bir daha hatırlandı, kıymeti fark edildi. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de kolonya deyince akla ilk gelen marka Eyüp Sabri Tuncer. Cumhuriyet ile birlikte kurulan Eyüp Sabri Tuncer’in hikayesinde ise Farina gibi farklı bir coğrafyanın izleri var, Bosna Hersek. Eyüp Sabri Tuncer markası zaman içinde kolonya ile birlikte kozmetik alanında sıvı sabundan, losyonlara, ev temizlik ürünlerinden diş macununa kadar ürünlerini çeşitlendirmiş. Tıpkı Farina gibi bir aile şirketi olan Eyüp Sabri Tuncer’in son kuşak temsilcisi ve Yönetim Kurulu Başkanı Engin Tuncer’den bugün AB ülkelerinden, Amerika’ya, Orta Doğu’dan Rusya’ya, Avusturalya’dan Mauritius adalarına kadar 70 ülkeye ihracat yaptıklarını ve kolonya ile birlikte diğer tüm ürünlerinin yurt dışında büyük ilgi gördüğünü öğreniyoruz. Marka için elbette Almanya da önemli pazar, dünya küçük, yolları açık olsun.